Bu Blogda Ara

1 Eylül 2017 Cuma

Yunan Adalari - Mykonos - Santorini - Rodos

Öncelikle belirtmek isterim ki, kendi çapında makul seviyede gezmiş biri olarak, bu turu kesinlikle tavsiye ederim arkadaşlar.
Konu yine tamamen sizlerin ne beklediği ile alakalı olup, Ege denizinde gün batımını izlemek bile tarifsiz keyif yaşatacaktır.
Çok kısa gemi hakkında bahsedecek olursak, Aegean Queen Gemisinin sahibi Yunan bir armatör. ETS tur muhtemelen belirli bir sure kiralamış ve işletiyordur. Gemi, dünyaca ünlü, milyar dolarlık olanlarından değil. Ancak onları da görmüş biri olarak, en önemli noktası olan ‘sosyal alan’ konusunda sınıfı geçti. Yeterli sayıda çalışan, orta sınıf 5* otel seviyesinde yemek kalitesi, oldukça temiz oda ve tuvaletlere sahip. Kendi Duty Free’si, ferah güvertesi ve küçük 2 adet havuzu var. ( ben kimseyi girerken görmedim )
Arkadaşlar beni gemi tutar. Hiç affetmez. Ama 3 gün boyunca en ufak problem yaşamadım. Herhangi bir hap da kullanmadım. Sadece duşta ve yatarken hafif bir sallanma hissediyorsunuz. Emin olun rüzgarlı ve dalgalı Ege denizinde hissettikleriniz, hiçbir şey.
Vize yok demişler. Doğrudur. Malum OHAL nedeniyle çıkışta istenebilecek belgeleri sizden yanınızda taşımak üzere talep ettiler. Çıkarken ise Pasaport polisi sadece SGK dökümünden, devlet çalışanı olup olmadığınızı kontrol ediyor. Devlet çalışanı iseniz muhtemelen 'yurt dışına çıkabilir’ yazısına göz atiyordur.
Çok sorulduğu icin, ödediğimiz ücretin içinde 3 öğün yemek, 2 adet soft icki, 2 adet su, 2 adet cay-kahve, 2 adet yerli içki yer almakta ki, biz hiç bir gün hepsini tüketmedik. Nedeni birazdan da okuyacağınız üzere günün çoğunda karada olmanız.

Dilerseniz aşağıdaki linkden, gezimize ait videomuzu bulabilirsiniz

Mykonos - Santorini - Rhodes 2017

1    1. GUN - MYKONOS




Gelelim, Yunan adalarında ne yenir? Nerelerde gezilir? Pahalı mıdır? En güzel fotoğraflar nerede çekilir? Gibi sorularınızı cevaplandırmaya.
Gemi perşembe günü vaad ettiği gibi 14:00 da Çesme’den dünyaca ünlü, süper sosyetik Mykonos adasına yol aldı. Bu adanın meşhur reputasyonunu duymuşsunuzdur. Biz oraya varacağımızda saat 20:00 olacakti ve sabah 5 e kadar orada olacaktik.
Yolculuk esnasında gemiden sorumlu ETS görevlisinin, 3 adada da bizleri nelerin beklediğini, vaktimizi nasıl efektif değerlendiririz adli toplantısı oldukça faydalıydı. Katılmanızı tavsiye ederim. Odalarımıza yerleştik. Evet küçüktü😊 biraz dinlendik ve aksam yemeği için güverteye çıktığımızda bizleri harika manzaralar, kıvamında rüzgar ve alçalmaya başlamış güneş karşıladı. Gemiden inerken veya binerken herhangi bir pasaport işlemi gerçekleşmiyor.
Mykonos liman ile merkez Kabul edilebilecek yer 7-8 dk araba, 20-25 dk yürüme mesafesinde. Ücret 7,5 Eur. Biz giderken yürüdük. Dönüşte ise müthiş yorgun olduğumuzdan ETS tur otobüsü ile donduk.
Adanın pek sevecen dokusu mevcut. İlk dikkati çeken restoranların ışıkları, keyifli insanlar, Beyaz sokaklar, kiliseler.
Ancak bilmiyorum siz neler biliyorsunuz ada ile ilgili ama bazı gerçekler var. Ada pahalı, her yer dünyaca ünlü butikler, yerel dizayn mağazalar ile dolu. Adadaki insanlardan pek belli ki, belirli refah seviyesinin üstünde popülasyon mevcut. Keyifli, güler yüzlü insanlar her yerde.
Hemen bütün sokaklarını yürüdük. Oranın endüstri lisesinin arkasında yerel bir konsere denk geldik. Eşlik etmemek olmazdı. Little Venice diye tabir edilen deniz kenarında, hem değirmenleri hem de muhteşem gün batımını izleyebileceğiniz lokasyona sahip bu yer, gece hayati konusunda hareketli. Daha çok kokteyl içip sohbet edebileceğiniz, farklı kültürden insanlarla tanışabileceğiniz bir yer.
Eğer bu tur ile aksam Mykonos a  gidiyor ve aksam saatlerinde adada olacaksanız tavsiyem sudur ki, bütün sokaklarını gezin, lokal dönercilere uğramayı unutmayın. Durumun fiyatı 5 Eur, ( 5 TL gibi düşünün 😊 ) Little Venice de gecenizi dilediğiniz kadar güvenli bir şekilde geçirebilirsiniz.
Oradayken Türk Sosyetesi ( meşhur gelinlerden birinin bekarlığa veda partisi için gelmiş manken şeyleri ) üyelerinden bir kaç tanesini de görmedik değil.

2. GUN - SANTORINI





 Gece 2 civarı gemimize geldik. Ertesi güne enerji depolamak için hemen uyuduk. Odamızda küçük bir ekran mevcuttu. Buradan geminin burun kısmında nasıl bir manzara var görebiliyorsunuz.
Arkadaşlar, kahvaltınızı yaparken Santorini adasına yanaşmak güzel bir deneyim. Başında da dediğim gibi olay tamamen sizin ne beklediğiniz ile ilgili.
Adanın ilginç bir jeolojik yapısı var. gitmeden biraz bilgi sahibi olmanızda fayda var. Geminin yanaşabileceği bir liman yok. Dolayısıyla açıkta size tekneye bindirip karaya ulaştırıyorlar. Adanın yukarısına çıkmak için 3 seçeneğiniz var. ilk seçeneğiniz yürüyerek merdivenlerden çıkmak. İkinci seçeneğiniz bu merdivenleri, çok geleneksel olan bir yol olan esek sırtında çıkmak. Biz 6 eur kisi başı vererek takriben 4 dk içinde teleferik ile çıktık. Sizlere tavsiyem de budur. O 6 eur size, saat, enerji ve su kazancı olarak fazlasıyla geri dönecektir. Ama tabi ayni yolu inerken eşeklerin arasında yürüyüp, muhteşem manzaramızın tadını çıkardık. Adadan ayrılış saati 20:00 bu arada.
Yukarı çıkar çıkmaz nefes kesici bir manzara sizleri bekliyor. Tarif etmem zor ancak, yukarı aşağı her yeri gezin. Sezon başında güzelce verniklenmiş Mavi kubbeli kiliseleri bulun, fotoğraflarını çekin. Teleferikten inince sağ taraftan devam ederseniz meydan vari bir yere varacaksınız. Burada görebileceğiniz en güzel yanardağlı fotoğrafınızı telefonunuza kaydetmeyi unutmayın. Yalnız lütfen sadece fotoğraf çekmeyin, manzaranın tadını çıkarmayı unutmayın.
Söylemeyi unuttum, teleferik ile çıktığınız yerin adi Fira. Bu bölge Santorini adasının merkezi sayılıyor. Tabi ki burada da güler yüzlü insanlar, hediyelik eşya mağazaları, restoranlar, sunset barlar vs. her yerde. Gündüz gözüyle adayı gezdiğinizden adanın beyaz dokusu daha dikkat çekici, deniz daha lacivert. Burada da sizlere, bütün daracık sokakları gezmenizden başka tavsiyem olmayacaktır.
Fira bölgesinde 8 saat geçirecek halimiz yoktu, hemen yegane otobüs durağını bulduk, 1.8 eur kisi başı ücretimizi ödedik ve muhteşem OIA bölgesine yol aldık. Yolculuk esnasında uyuduğumdan ne kadar sürer bilmiyorum ama takriben 20-30 dk. Otobüs durağını bulmakta zorlanmazsınız. Ücreti yolculuk esnasında ödeyeceksiniz.
OIA bölgesi, tüm gezi esnasında en favori yerim diyebilirim. Sonradan oluşturulan bir bölge olduğundan daha düzenli, restoran ve mağazalar daha özenli yerleştirilmiş. Öğlen yemeğimizi burada yedik. 2 kisi 1 er porsiyon yemek + 1 er içki yaklaşık 20 Eur.
Bölgenin girişinde Thomas adli hediyelik eşya ve şarap satan bir dükkan mevcut. Adini su an hatırlayamadığım, Türk bir bayan işletmekte. Oraya uğrayıp hediyeleriniz ve şaraplarınızı alabilirsiniz. Fiyatları makul.
OIA da size tavsiye edebileceğim bir yer yok. Her yerinde ayrı güzel bir manzara. Kolay kolay karşılaşacağınız cinsten değil. Yine dar sokaklara girmeyi ihmal etmeyin.
Fira ya donduk, V Lounge adli sunset mekanında, manzara eşliğinde frappe ( soğuk kahve – pek meşhurdur - olmazsa olmaz ) içtikten sonra dediğim gibi yürüyerek asağı inip, bizleri bekleyen tekne ile gemiye geldik. Bu arada inerken esekler yolu tikamis olabilir. Aman dikkat
Gemi programi ile ilgili elestirebilecegim konulardan bir tanesi ise gun batimindan once Santoriniden ayriliyor olmamiz. Mutlaka operasyonel bir konudur.
Aksam yemeğinden sonra gemide bir takim showlar vardi. Çok yorgun olduğumuzdan dolayı katılamadık açıkçası. Dolayisi ile ne tur aktiviteler vardi hatirlamiyorum.

3. GUN RODOS




Sabah kalktığımızda gemimiz Rodos'a yanaşmıştı. Bu güzelim adada 10 saat kalacaktık. Liman, adanın merkezi diye tabir edilen bölgede olup takriben 2 dakikalık yürüyüş mesafesinden sonra adanın tarihi bölgesindesiniz.
Burası binlerce yıllık tarihi, şövalyeleri, surları, plajları ile unlu bir ada olup 10 saat kesinlikle yetmeyecektir.
Ancak hiç görmemekten de iyidir. adanın güney doğusundaki Lindos bölgesine gitmek istedik, ama kime sorsak buna değmeyeceğini, çünkü adada trafik olduğunu ve yolculuğun vakit kaybı olacağını söyledi.
Biz de surlarin icinden bir daldik, ciktigimizda neredeydik bilemedik. Daracik ve birbirine cok benzeyen sokaklar.
Antalya Kale içi bölgesine oldukça benzemekte. Bu bölgeden çıktıktan sonra şansımıza şehrin bati tarafındaki ana girişe yakin olduğumuzu fark ettik.
Tarihi bölgeye tekrar girdik ve şövalyeler Caddesi, Camiler, turistik mağazalar, türkçe şarkı söyleyen Yunan çocuklar eşliğinde ( veresiye vere vere... adli şarkıyı söylüyorlar :)
adanın bu kısmını bitirdikten sonra sıra geldi yüzmeye. Mykonos Gece, Santorini de tercih meselesi olduğundan hiç yüzme fırsatımız olmadı.
Yine adanın kuzeyinde Plaj mevcut. su an adini hatırlamıyorum ama hem sorması hem de ulaşması çok kolay. 
Malum Türkiye'deki politik-güvenlik problemlerinden dolayı Yunan adaları Avrupa-Rusya vatandaşları tarafından kuşatılmış durumda.
Plajımız Full. boş şezlong yok. biz de bir ağacın gölgesine kıvrıldık. Kimse 'hayırdır siz ne yapıyorsunuz ' demedi.
Deniz tertemiz, klasik Ege denizi. aynısı bizde de var, doğrudur. 
Diğer adalara nazaran Rodos daha ucuz. Öğlen yemeğimizi sahil tarafında küçük bir restoranda yedik. oldukça lezzetliydi. Menünün yarısı zaten bizde de mevcut. 

Özellikle sizlere adanın tarihi, sokakların yapısı vs. gibi bilgiler vermiyorum. Çünkü sizler kendiniz gördüğünüzde emin olun çok beğeneceksiniz.

Aksam 6 da limandan ayrıldık. Sabah 7 de ise Çeşme limanına varmıştık. yine muhteşem bir gün batımı, tertemiz Ege ve Rüzgar...

Bu 3 ada içerisinde en beğendiğim Santorini idi. Eğer konaklamalı gitme imkanınız varsa ( Mykonos ve Santorini'de konaklama pahalı diye biliyorum ) daha tatlı olur.

Rodos ise Bizim Antalya. Marmaris, Bodrum gibi tatil beldelerinin karması gibi. oldukça hareketli ve kesinlikle önerebileceğim bir ada olup  şarapları ile ünlüdür.
Ege ve Akdeniz burada da birleşir, surf de yapabilirsiniz. Kısacası çok seveceksiniz.

Ne diyorduk? Tatilin kötüsü olmaz kısası olur. Eğer bu turu düşünürseniz, erken rezervasyon döneminde ucuza kapatabilirsiniz.
Bu manzaralara merakınız varsa çekinmeden katilin. Güvenlik riski yok, temiz, bol eğlenceli ve kahkahalı.

Sevgiler Saygılar,